28 Eylül 2020 Pazartesi

Alkollü Arı Osman Bey


Kızımın arısı. Tam olarak öyle de değil tabii, bunu götürüp evde beslemez biricik mendebur kedisi Frankie'yi beslediği gibi ama ben arıya isim koymak için düşünürken "Benim çayıma kondu, öyleyse benim sayılır, ismini de ben koyarım" çıkışı yapınca hayvanı baya benimsediği kanısına vardım. Hayır, o kadar benimsediysen niye yandaki sandalyeye kayarak yan yan uzaklaşıyorsun?

























Neyse, böylece isminin alkollü arı Osman Bey olmasına karar verildi. 



Gerçekten birkaç kadeh bir şeyler içmiş gibiydi. Masaya uçarak gelmiş ama ondan sonra orada geçirdiğimiz yarım saat boyunca şuradan şuraya....gitti ancak, çay tabağının altına girdi, kenarına tırmandı, üstüne çıktı. Eve gidecek de bir türlü yolu bulamıyor gibi, sarsak sarsak hareketler.



Akşam biz de şarap içmiştik ama pansiyonumuza gidemeyecek kadar değil yani, kimseyi de rahatsız etmedik. Ne diye o kadar içiyorsun, de mi?


Hayvanın günahını almış da olabiliriz tabii, çay tiryakisi idi belki de, asıl olmak istediği yer bardağın kıyısı idi, zarif kanat hareketleriyle minik yudumlar alarak biraz içmek istemişti; ne bileyim?


Sonunda bizim masaya bakan garson tarafından yere atıldı kendisi. Çocuk masayı toplarken kızım çay tabağında bir arı olduğunu söyledi ama bizi yarım saatten fazla oyalayan bu olay garson için olay bile değildi; "Sorun yok" deyip güldü. Sonra da Osman'ı eline alıp yere bırakıvermiş. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder