Kendisinin evliya mertebesine yükselmesini sağlaması gereken bir sabır türüdür bence. Peygamber sabrı buna diyorlar herhalde diye düşündüm filmi izlerken. İnsan en azından bi saçını başını yolma isteğine kapılır da bu istek yüzüne yansır. Onu bir yana bırak, oturup saçını tarıyor, doyuruyor, yıkıyor, besliyor. Bir dediğini iki etmiyor yahu, sinirden deli oldum.
Filmde Fatma Girik ve Hakan Balamir çocuk sahibi olamayan evli bir çifti canlandırıyorlar. Birbirlerini çok seviyorlar ama kadın bu yüzden büyük üzüntü duyuyor, kaynanası da durmadan taciz ediyor hamile kalamadığı için. Sonra, kocasına ikinci bir eş, kendisine de kuma olacak bir kadın bulmak için yola düşüyor. Fakat başlık parası vermek lazım, pek de bir paraları yok.
Sonunda ailesindeki kadınların çok doğurgan olduklarını, doğurmaya doyamadıklarını iddia eden görme engelli bir kadını eve getiriyor. Kuma çok fena çıkıyor, gencecik kadına "Koca avrat" diye sesleniyor ve durmadan hizmet istiyor, iş buyuruyor. Hanım, yani Fatma Girik de etrafında pervane oluyor. Bir gün kuma hamile kalıyor ama sonradan bunun yalancı gebelik gibi bir şey olduğu ortaya çıkıyor.
Kocaları bir süre için köyde değilken oluyor bu. O sırada 1 numaralı gelinin bebek beklediği ortaya çıkıyor. Kuma, onu kıskandığı için köy halkına kocasından değil sayısız sevgililerinin birinden gebe kaldığını söylüyor ve yaptığı bu şerefsizlik dramatik durumlara yol açıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder