Buyurun benim? Aslında daha fazlasıyım, başlık "Kızının Kedisiyle Rekabete Giren ve Kaybeden Anne" de olabilirdi ama öyle fazla uzun olacaktı. Benim gibi nazik, zaman zaman güler yüzlü, genel olarak tok gözlü bir kadın bu her daim mendebur, suratsız, açgözlü ve kaba kedi karşısında her zaman kaybediyor maalesef.
Biricik kızımın sevgili kedisi Frankie, mesela masada jambon mu var; fırsat olursa hepsini götürmek için hazırda bekliyor. Fakat birisi bunu fark edip fırça atarsa da jambonla asla işi olmazmış gibi cool bir havayla başka bir yerlere bakmaya başlıyor.
Şu duruşa bakar mısınız, sanki jambon diye içi gitmiyor, sanki zorla verilse yemeyecek. İşte bunlar hep artistlik. Ayrıca salak da bu, kendi başına balkona veya kapı önüne bırakılamıyor. Rastgele sağa sola gider, kaybolur diye korkuluyor. Balkona çıkacaksa tasmayla çıkarılıyor veya da kızımın omuzunda durması gerekiyor.
Ben her yere giderim gelirim, hem de uzun yıllardır ama bu yüzden kızımdan aferin aldığımı hiç hatırlamıyorum. Fakat şuradan şuraya tasmasız bırakılamayan bir kedi benim gördüğümden daha fazla itibar görüyor.
Ayrıca jambon, balık, yaş mama; ne verirsen ver hep aynı suratsız. Benim de önüme kereviz yemeği koyulsa mesela, surat yaparım. Bir de buram buram kereviz kokuyorsa kaçacak yer ararım hatta. Ama mantı olsun, makarnayla köfte olsun, patates salatası olsun, İskender olsun; sevdiğim bir şey koyulunca yüzümde güller açar böyle. Bunda öyle bir şey yok. En sevdiği şeyi ver, hayvana bir güzellik yapmış olmuyorsun. Sen görevini yapmış oluyorsun, o; beğenip yemekle sana bir lütufta bulunmuş oluyor. Bi sırıt, de mi, teşekkür niyetine bi tebessüm et. Asla yapmıyor.
Hem kızınca tırmık atıyor insana bu. Ben küser susarım genellikle. Bazen önden birkaç laf ederim, bazen onu da yapmam. Böyle tırnaklayayım falan, öyle huylarım yoktur.
Her şeyine iltifat ediliyor yahu, her şeyine. En son küçücük kafasına iltifat edildi, "Oy ben senin minik kafanı yerim" falan, kafamı cendereye sokup yanlardan biraz aldırmayı düşündüm. Öyle büyük değil ama kedi kafası kadar da değil tabii. Daha küçük olursa beni de öyle sever belki.
Kıskanıyorum evet, ne var? :((
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder