14 Eylül 2020 Pazartesi

Bala Yapışan Sinek (Sibel Koydum Adını)


İsmi Sibel değil başka bir şey olabilir, hatta bir ismi olmayabilir ama benim bala yapışan sinek başlıklı blog yazıma konu olacaksa ki olmak üzere, bir adı olması lazım, öyle seviyorum ben; bu yüzden Sibel koydum adını.

























Biraz salak olabilir diye düşünüyorum, çünkü hedefe odaklanmış fotolar çektiğim için belli olmuyor ama o masa bir serpme kahvaltı masası; üstünde tonla şey var. Tamam, zeytinle, omletle falan ilgilenmiyor olabilirsin ama birkaç çeşit reçel falan da mevcut; niye gidip şekerli şeylerin en yapışkan olanına konuyorsun?



Reçellerden birine konsa kalkabilir miydi acaba? Kalkardı gibi geliyor. Ama baldan çıkamıyordu. Belli ki gitmek istiyordu artık, bunun için birtakım hareketler yapıyor ama başaramıyordu. Ben kendisine yardımcı olmayı hiç düşünmedim. Sineklere, böceklere karşı öyle duygular hissedemiyorum.


Fakat Esin, kuzenlerimden birinin bir süre bende kalmış olan kızı olur kendisi; Sibel'in sessiz ve çaresiz çırpınışlarına dayanamadı. Oradan itti, buradan çekti baldan kurtardı. Biraz sonra yandaki masanın sandalyesinin üstünde sarsak sarsak yürürken gördük kendisini. Bir daha da hiç görmedim...diyemiycem, bu kara sineklerin hepsi birbirine benziyor; görmüşümdür belki de. Ama gördüysem de tanımadım tabii.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder