26 Ağustos 2019 Pazartesi

Sirkadiyen Ritim


Sıklıkla olduğu gibi, bir konu hakkında yazarken ilk defa duyup "Bu da nedir?" diye peşine düştüğüm konulardan biri. Sirkadiyen ritim yaklaşık 24 saatlik bir döngüyü takip eden fiziksel, davranışsal ve zihinsel değişimlere verilen isimdir.





















Biraz detay vereyim şimdi: İnsan vücudunun işleyişini yöneten doğal bir ritim olan biyolojik saat, oluşturduğu ritim süresine göre ultradyan, sirkadiyen ve infradyan ritim olmak üzere 3 sınıfa ayrılıyor.

Ultradyan ritim kalp atışlarının ritmi gibi 1 günden daha kısa süre içinde tekrarlanan şeyleri, sirkadiyen ritim 1 gün içinde olanları, infradyan ritim ise 24 saatten daha uzun süreyle tekrarlanan olayları (Kadınların adet döngüsü gibi) yönetiyor.

Sonuç olarak, biyolojik saat bir organizmanın doğuştan gelen zamanlama aracı iken, sirkadiyen ritim onun ürettiği ve zamanlamalarını düzenlediği bir şey.


Sirkadiyen ritimler hormon salınımı, uyku - uyanıklık döngüleri, vücut ısısı, yeme alışkanlıkları ve sindirim gibi önemli vücut fonksiyonlarını etkileyebiliyorlar. Biyolojik saatin yavaş veya hızlı çalışması bu ritmlerin bozuk veya anormal olmasına yol açabiliyor. Bu ritim düzensizliği de obezite, uyku bozuklukları, depresyon, diyabet, bipolar bozukluk gibi sağlık sorunlarıyla ilişkilendiriliyor.


Bitkiler, hayvanlar ve çeşitli küçük mikroplar dahil birçok canlıda bulunan sirkadiyen ritimler vücuttaki doğal faktörler tarafından üretilmekle beraber çevreden gelen sinyallerden de etkileniyorlar. Araştırmalar bu ritimleri etkileyen ana unsurun gün ışığı olduğunu gösteriyor.

Uçak yolculukları sırasında seyahat edilen yerin saatiyle vücudun saati arasında uyumsuzluk olması ve vücudun bundan dolayı bocalaması (Jetlag) da sıklıkla görülen sirkadiyen ritim bozukluğu nedenleri arasında yer alıyor. Bu 24 saatlik zamanlama sistemindeki ritim bozuklukları yorgunluk, dikkat eksikliği, öğrenme kapasitesinde düşme, hafıza problemleri ve konsantrasyon düşüklüğü gibi sorunlara da yol açabiliyor.

Sirkadiyen Ritim - Uyku İlişkisi


Sizi uykulu hale getiren bir hormon olan melatonin hormonunun üretimi, vücudun ana saati (SCN) tarafından kontrol ediliyor.

Bu ana saat, gözlerden beyne bilgi aktaran optik sinirler aracılığıyla gelen ışık hakkında bilgi alıyor. Gece saatleri gibi doğal ışığın daha az olduğu zamanlarda, beyne melatonin üretimini arttırmasını söylüyor. Böylece uykunuz geliyor.

Gece vardiyasında çalışmak veya gece boyunca mobil cihazlardan gelen ışığa maruz kalmak gibi şeyler sirkadiyen ritmi ve uyku - uyanıklık döngüsünü değiştirebiliyor.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder