Pırpırpır, Pırpırpır

Neredeyse bütün yaz boyunca düzenli olarak salonumu ziyaret etmiş olan kelebeklerin çıkardığı ses. Kelebekler derken, her gece 1 tane. Sanki bunların arasında bir anlaşma var, birinin girdiği salona bir başkası girmiyor. Yaz boyunca her gece 1 kelebek ve her gece pırpırpır; durum tam olarak bu. Yani buydu. Ekim ortasındayız, son 1 - 2 haftadır ziyaretçi sayısı baya bir azaldı. Şunu da eklemem lazım ki bu evde her gün bir kelebek ölüsü olması demek. Sanırım birbirleriyle haberleşiyorlar: "Hilal'in salonu var ya, intihar etmek istiyorsan oradan iyisini bulamazsın. Adresi veriim mi? Çok kolay bak, meydandan ileri doğru gidiyorsun...."


Yazın hava sıcak, ben de çok sigara içiyorum, gece gündüz 1 - 2 pencere mutlaka açık. Ne kadar tülü pencerenin etrafına sarıp giriş yolunu kapatmaya çalışsam da, kelebek işte; aşağıdan tülün bittiği yerden süzülüyor, tepeden bir yol buluyor, dalıyor içeri. Ben ya TV seyrediyorum takı yaparak bu sırada, ya bilgisayarda yazı yazıyorum. Arkadaş avizenin çevresinde pırpırpır dönmeye başlıyor, ama ne dönmek, bir oraya bir buraya atıyor kendini, pırpırları giderek hızlanıyor.

 Bazen bir yere yığılıp oturuyor. Tam sesi kesildi, içeriye bir yere mi gitti acaba diye düşünüyorum; küt! diye bilgisayarın kapağına çarpıyor. İrkilip kalkıyorum, kapağı hafif kıpırdatıyorum uçup gidiyor. Kimi zaman gerçekten içeriye gitmiş oluyor, çünkü başka bir odada buluyorum cesedini. Sivrisinek, uyuz bir böcük falan olmadığından insan üstüne bir şey fısfıslamak, gazeteyle vurmaya çalışmak falan da istemiyor pek. Özellikle bir yere yapışmış can çekişircesine titrek hareketlerle yürüyorsa hepten yapamıyorsun bunu, böceğin uyandırdığı duyguları uyandırmıyor.

Şimdilik kurtuldum bu rutinden sanırım. Gelecek yaz pencere kenarlarına kelebeklere itici gelen bir koku, bir baharat falan bulup koysam diyorum, varsa öyle bir şey tabii. Sormak lazım. Sevgili Google; şimdi benim şöyle bi sorunum var, bu yaz neredeyse her gün salona 1 adet kelebek girip pırpır...