6 Temmuz 2019 Cumartesi

Kuytu Balık (Karaköy, İstanbul)


Bir hafta kadar önce iki genç arkadaşımla beraber gittiğim Kuytu Balık, sakin ve sevimli bir yerde yeyip içmek, muhabbet etmek isteyenlere tavsiye edebileceğim küçük, sade ve sıcak bir mekan. Mezeleri hoşumuza gitti, müzikler de saatler ilerledikçe güzelleşiyor. Tanju Okan'dan ve Ahmet Kaya'dan parçalar çaldıkları kaldı aklımda, başka bir şeyler de vardı.




















Mekan denize yakın ve orada zaman geçirirken akşam saatlerinde mahalle arasında zaman geçiriyor gibi hissediyorsunuz kendinizi. Hani böyle, akşam olur, herkes kapıların önüne çıkar, bir grup orada, bir grup burada geyik yapar, öyle bir durum. Sıcaklığı oradan geliyor zaten. Bir de manzarasından. Gündüz nasıldır orası bilmiyorum ama akşam saatlerinde sakin ve ferah görünüyor. Masalar küçük ve alan dar, ayrıca, muhteşem lezzetler ve süper bir servis bekleyenleri tatmin etmeyebilir. Ama biz gayet memnun ayrıldık oradan. İyi zaman geçirdik, muhabbetimiz iyiydi, hizmette kusur edildiyse de çaktırmadan edilmiş, fark etmedik.


Restoranın önündeki kaldırımda masalar var, bir de karşı kaldırıma birkaç masa koyuyorlar. Telefon edip onlardan birinde oturmak istediğimizi söyledik. Manzara şöyle; bir yana bakıyorsunuz az katlı birkaç mekan, diğer yana bakıyorsunuz deniz, kıyıya park etmiş gemiler, dolaşan insanlar, çimenlikte hoplayan, hatta bir ara ayağımın üstünden gayet rahat bir şekilde geçip çantamı ele geçirmeye çalışan bir yavru köpek, birkaç kedi...




Mezeler de, balık da iyiydi. Kavunun tadı yerindeydi, peynir de fena değildi. Fırsat olsa bir daha gider miyim, evet, giderim. Ambiyansı hoşuma gitti, muhabbet etmeyi güzelleştiren bir yer. Sade, dinlendirici, rahat, huzur veren, İstanbul'da rakı balık keyfi için son derecede uygun bir yer. Fakat hesap pusulasına dikkat edin. Detaylar hemen geliyor:

Kuytu Balık'ta Ne Yedik, Ne İçtik, Ne Ödedik?



Aşağı yukarı hepsini hatırlıyorum, daha 4 - 5 gün oldu gittiğim. 3 kişi 530 TL hesap ödedik. Bize biraz yüksek geldi ama pek üstünde durmadık. Daha doğrusu, ödeyip çıktıktan sonra ele aldık durumu.  530'nin liranın 210 lirası galiba, 50'lik rakı idi. Ona çok yazdıklarını konuştuk, fiyatına baktık, 85 TL idi. Bir de, ortaya 1.5 porsiyon istavrit söylemiştik, hesap pusulasında 3 porsiyon yazıyordu. Keyfimizi kaçırmayıp yolumuza devam ettik ama orada bir terslik var.

İnternette birçok yerde 50'lik rakının 2 kişi için ideal olduğu yazıyordu ama bize yetti. Fakat nasıl yetti, alkol toleransı orta seviyede olan biri olduğum halde, rahatsız olmadan 1 duble daha içebilirdim ben mesela. Gerek görmedim.

Bu arada, müessesenin ikramı olarak bir meyve tabağı da geldi masaya.

Ne demiştim, 530 TL...210 lirasını 50'lik rakıya çık, şöyle böyle 300 lirayı da aşağıdakiler için ödemiş oluyoruz:

*3 kişi için kavun ve peynir....sonra bir dilim kavun daha - ben istedim.

*6 adet meze

*Salata

*3 porsiyon istavrit (Ama 1.5 porsiyon idi o.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder