24 Ocak 2020 Cuma

Bir Diş Fırçası Masalı


Az önce çocuklara diş fırçalama alışkanlığı kazandırmak konusundaki bir müşteri yazısını yazarken aklıma gelen konu. Makaleyi hazırlarken çocuğun diş fırçasını seçmesine izin vermek hakkında da bir şeyler yazdım. Bu sırada galiba, bir diş fırçası masalı üretme fikri geldi aklıma.




















"Sayın Hilal Uslu"; dedim kendime. Kendimle bazen böyle resmi konuşurum ben. "Bence sen pekala ufak bir masal uydurabilirsin." Ve işte sonuç:

Bir zamanlar bir diş fırçası varmış. Bir çocuk diş fırçası imiş bu, çok renkli imiş ve üstüne çocukların hoşuna gidecek resimler de yer alıyormuş.

Bu güzel fırça, fabrikada işçiler tarafından hazırlandıktan sonra bir de kontrol edilmiş. Hiçbir kusuru olmadığı görülmüş. Öyle tatlı, öyle şirin bir şeymiş ki bir sürü çocuğun onu almayı istemesi gerekirmiş. Öyle düşünmüşler.

Ama ne yazık ki tam olarak öyle olmamış. Başlangıçta işler planlandığı gibi gitmiş. Pek çok çocuk fırçayı beğenmiş ve içlerinden biri de annesinden onu kendisi için almasını istemiş. Annesi de mutlu olmuş. "Ne güzel", diye düşünmüş, "Çocuğum bu güzel diş fırçası ile dişlerini hem sabahları, hem de akşamları fırçalayacak ve ağzında hem sağlıklı, hem de bembeyaz dişler olacak." Bunun üzerine fırçayı alıp evlerine götürmüşler.


Temiz bir banyoda, kenarı kulplu, dışı resimli şık bir fincanın içinde yaşamaya başlayan diş fırçası ilk başlarda pek mutlu imiş. Ama birkaç gün sonra mutluluğu azalmaya başlamış. Sahibi olan çocuk banyoya girip çıkıyor, yüzünü yıkıyor, tuvalete giriyor ama bir türlü onu eline alıp, üstüne diş macunu sürdükten sonra dişlerine götürmüyormuş.

Zavallı diş fırçası kendini gittikçe daha yalnız hissetmeye başlamış. Onun önemli bir görevi varmış; çocukların dişlerini sağlıklı ve pırıl pırıl yapmakmış bu görev. Üstelik işini de çok seviyormuş. Ama sahibi onu kullanmadığı sürece bir işe yaramazmış tabii ki. 


Çocuk onu kullanmıyormuş ama atmıyormuş da. Günler geçtikçe mutsuzluğu artmış. Üstündeki renklerin parlaklığı azalmış, resimlerin rengi solmuş. Elinden bir şey de gelmiyormuş ki. Banyoda öyle sessizce bekliyormuş.


Çocuğun annesi fırçanın banyoda öylece, bir işe yaramadan durmasına daha fazla dayananamış. Güzelliği iyice bozulmadan onu değerini bilecek başka bir çocuğa vermeye karar vermiş ve bunu yapmış da.

Sahibi olan çocuk, fırçanın ortadan kaybolduğunu fark etmemiş bile.


Diş fırçasının yeni sahibi önceki gibi bir çocuk değilmiş. Dişlerini fırçalamaya önem veren ve bunu zevkle yapan biri imiş o. Böyle olunca fırçanın eğilip bükülmüş, şeklini kaybetmiş olan kılları toparlanmış, rengi yine parlaklaşmış.

Akıllı bir diş fırçası olduğu için bir gün eskiyeceğini ve yerine bir yenisinin alınması gerekeceğini biliyormuş. Buna üzülmüyormuş ama - çünkü bu sefer çok sevdiği görevini yerine getirmiş, işe yaramış olacakmış.


Diğer çocuğa gelince, o diş fırçalamayı sevmese de annesi ve babası yapmışlar bu işi. Evlatlarını sağlıksız ve sararmış dişlerle bırakacak halleri yokmuş tabii. Yine de dişlerinden iki tanesinin çürümesine engel olamamışlar. Bu yüzden onu bir diş doktoruna götürmüşler.

Tedavi sırasında çocuğun canı acımamış, çünkü diş doktorları bunu engelleyecek ilaçlar kullanırlar. Yine de bundan pek hoşlanmamış ve dişleri çürüdüğü için üzülmüş.


Bunun bir daha olmaması bir zamanlar almış oldukları diş fırçasını kullanmaya karar vermiş. Ama annesi "Bir zamanlar bir diş fırçası vardı banyomuzda", demiş ona. "Onu çok beğenmiştin ve senin için almıştım. Ama sen kullanmayınca ben de başka bir çocuğa vermeye karar verdim. Üzülme, sana yeni bir tane alırız. Fakat biliyor musun, onu verdiğim çocuk komşularımızdan birinin çocuğu. Seninle hemen hemen aynı yaşta. Düzenli olarak diş fırçası kullanıyor ve şimdiye kadar hiçbir dişi çürümedi."

Çocuk, ondan sonra aldığı bütün diş fırçalarını kullanmış. Bir daha da dişleri çürümemiş. Arada bir ailesi onu diş kontrolü için doktora götürüyormuş, gerekli bir şeymiş bu. Ama doktoru ona hep aynı şeyleri söylüyormuş: "Bravo sana! Görüyorum ki diş fırçası kullanma alışkanlığı edinmeyi başarmışsın."


Bunun hoşunuza gidecek, ilham alabileceğiniz bir diş fırçası masalı olmuş olduğunu umarak satırlarıma son veriyorum.


(Hilal Uslu)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder