9 Mayıs 2019 Perşembe

Ekrem İmamoğlu İçin Destek Kampanyası


Varlığından az önce haberdar olduğum durum. Kendi hesabıma bütün kalbimle destek olacağım durum. "20 TL tutarında bir bağış tüm gönülleri fethetmeye yetecektir." diyor broşürde. Duruşuyla, üslubuyla gönlümü fethetmiş olan bu adam için ben bu bağışı yaparım. Birçok insanın da Ekrem İmamoğlu İçin Destek Kampanyası haberiyle ilgileneceğini ve yardım edeceğini sanıyorum, ümit ediyorum. Yarın bir şey oldu da beni hayal kırıklığına mı uğrattı, şimdi nasıl iltifat ediyorsam o zaman da öyle teessüf ederim. Fakat şimdiki halde kesinlikle bir şansı hak ettiğini düşünüyorum. Çünkü:



















Bence Ekrem İmamoğlu sadece değişmeyeceğini ümit ettiğim üslubuyla bile bir şansı hak eden bir insandır.

Ben yıllardır bir sürü insanın neden kendilerini mevcut bazı siyasetçilerin kaba, ayrıştırıcı, kışkırtıcı, çirkin üslubuna layık gördüklerini merak ederim. Neden daha iyisine, daha görgülüsüne, daha centilmenine layık görmediklerini.

İmamoğlu eğitimli, nazik ve serin duruşuyla, gaza gelip ağzından köpükler saçmaya başlamamasıyla farklı bir portre çiziyor.

Tarzına dikkat edin; hani, çocuğunuzun efendi davranan, efendi konuşan (Pısırık değil - efendi. İkisi asla aynı şey değildir.) bir komşu abisi olsa hoşunuza gider ya, kendisi işte böyle birine benziyor. Güzel şeyler anlatacak ve onları güzelce anlatacak birine.


Tek başına olsun, eşiyle beraberken olsun öyle medeni, öyle gözü okşayan bir duruş sergiliyor ki insanın bakarken içi açılıyor.

Bir politikacıyla ilgili bütün kriterlerin bunlar olmaması gerektiğini tabii ki biliyorum. O açıdan bakan milyon tane yazı bulabilirsiniz. Ben özellikle bu yönlerini vurgulamak istiyorum çünkü yıllardır alışık olduğumuzdan farklı bir tarz var karşımızda. Daha insani, daha medeni, daha terbiyeli - ama aynı zaman da güçlü de. Çok aydınlık görünüyor.

"Her Şey Çok Güzel Olacak" mı bilemeyiz, kahin değiliz. Ama bunu umut etmek güzel bir şey. Ben umutlu olmak istiyorum. Öyleyim de. Çünkü:


YSK'nın İBB Başkanlığı seçimlerini yeniletme kararı almasının Ekrem İmamoğlu'na karşı büyük bir haksızlık olduğuna inanmak bir yana, aynı zamanda bu memleketin insanlarına yapılmış büyük bir kötülük olduğuna da inanan epeyce insan olduğunu zannediyorum.  Ve onların hepsinin CHP sempatizanı olmadığını da.

Buna karşılık bir de, 31 Mart'ta Ekrem İmamoğlu'na oy vermiş olup yenilenen seçimde oy vermemeyi düşünen insanlar var. Onların gerekçesini biliyor musunuz? Etrafımda gördüğüm kadarıyla, bir kısmınınki şu: Bu seçimler yenileniyor ise o makama bir kere daha CHP'li bir adayın oturması söz konusu bile olamaz. Bu, çoktan ayarlanmıştır. Bu memlekete bunu yapan bir idari kadro, kendisinin kazanacağını çoktan garantilemiştir.

İnsanlara bunun düşündürülmesi içinize siniyor mu? Bunu korkunç bulmuyor musunuz?


Televizyon dizilerinin insanların ahlakını bozuyor olduğu tezi vardır ya. Ben, "Diziler mi ahlak bozuyor, yoksa siyasiler mi?" diye düşündüm geçen günlerde. Zira, insanların böyle düşünmesine sebep olmak da onların ahlakını bozmaktır. İnsanları adalet, doğruluk ve iyilik beklemez hale getirmek de onların ahlakını bozmaktır.

Bu sebeple umutsuz olmaları ne kadar kötü, ne kadar çirkin. Sebep olanlar utansın.

Ben Ekrem İmamoğlu'nun seçim kampanyasına destek verecek olanlar arasındayım. Umarım benim gibi çok, pek çok, bir sürü, bir dolu insan vardır.

Bu adam, bu şansı hak ediyor. Buna inanıyorum. Bu şekilde yürüdüğü sürece, yolunun açık olmasını dilerim.


Diyelim ki İBB Başkanı oldu kendisinden bekleneni veremedi. Bunu üzülerek, düş kırıklığına uğramış olarak kabul ederim ama ederim. Çünkü:

Politikacılar bizim sahibimiz değildirler. Bizim kararımızla bizi yöneten insanlardır onlar, o kadar. Aslında, fazla şımardıkları zaman, o şımarıklıklarından biz sorumluyuzdur. "Şeyhi şeyh eden mürididir." derler. Ben buna inanıyorum.

Desteklediğim partideki bir politikacıyı adaletsiz, kötü, yanlış şeyler yaptığı halde savunmak, el üstünde tutmak, benim için, mesela bir kadına tecavüz eden kardeşimi sırf aileden olduğu için savunmak gibi bir şeydir. Asla yapmam.

Lütfen, siz de yapmayın.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder