Aylar önce İstanbul Göztepe civarında, Gözcübaba semtindeki bir inşaatın duvarında gördüğüm bir yazı. Bunu yazanla aynı fikirdeyim, kitap manyak bir şey; insanın hayatına çok şey katıyor. Öğretiyor, eğlendiriyor, kafanı dağıtıyor, oyalıyor; daha ne yapsın rica ederim?
Çevremde hemen hiç kitap okumayan bir sürü insan var, onların çok şey kaçırdıklarını düşünüyorum ama kendileri öyle düşünmüyorlardır tabii - bilmediğin zevkin eksikliğini de hissetmezsin. "Sevemedim bir türlü" falan diyenler oluyor ama kendilerine hitap edecek kitap türlerini bulabilselerdi severlerdi gibi geliyor bana - belki de yine de sevmezlerdi, ne bileyim.
Ben kendim için yazmak dışında 2 müşterim için düzenli olarak makale yazarlığı da yapıyorum, biri için aynı zamanda içerik editörlüğü de; böyle bir iş bulmamda okuma alışkanlığımın baya bir katkısı olduğunu düşünüyorum. Memleket ortalamasının üstünde okuyan biri olarak kelime hazinem fena durumda değil, hem böylece çeşit çeşit cümle kurma, yazı düzenleme, konu aktarma biçimleri görmüş oluyorsun ve bu sendeki yazma yeteneği ile birleşince ortaya istenen özelliklere sahip, düzgün yazılar çıkarabiliyorsun işte. Gerçi, internet ortamında gördüğüm bazı yazılara bakınca yazma yeteneğinin çok da gerekli olmadığını düşündüğüm oluyor, zira gerçekten kötü yazılar var ve onlar da sıralamaya girmiş pekala işte. Öte yandan, benim müşterilerim öyle yazılar istemiyorlar, o şekilde yazsam bana iş vermezlerdi - demek ki o da işe yaramış aslında.
Gerçekten çok kötü yazılar var. Üstünkörü yani...
YanıtlaSil